Siloam Yazıtı'nın Kökeni ve Önemi
Siloam Yazıtı veya Şiloah Yazıtı (İbranice: כתובת השילוח), MÖ 8. yüzyıla tarihlenen, Paleo-İbranice dilinde yazılmış önemli bir antik eserdir. Bu yazıt, Kudüs'teki Gihon Pınarı'ndan suyu Davut Şehri'nde bulunan Siloam Havuzu'na taşıyan 533 metre uzunluğundaki Siloam Tüneli'nin (Hezekiya Tüneli) inşasını kaydetmektedir. Eski İsrail ve Yahuda'dan bilinen, kamuya ait bir inşaat çalışmasını anlatan tek antik yazıttır, bu da onu arkeolojik ve tarihi açıdan son derece değerli kılmaktadır.
Keşfi ve Yolculuğu
Siloam Tüneli 1838 yılında Edward Robinson tarafından keşfedilmiş olsa da, yazıt 1880 yılında Conrad Schick'in 16 yaşındaki bir öğrencisi tarafından tünelin doğu tarafındaki kayaya oyulmuş olarak bulunmuştur. Yazıt, 1890 yılında bir tüccar tarafından bulunduğu yerden kırılarak çalınmış, ancak Osmanlı hükümeti tarafından geri alınarak 1891 yılında İstanbul'a getirilmiştir. Günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde sergilenmektedir ve Kudüs'teki orijinal yerinde bir kopyası bulunmaktadır.
Yazıtın İçeriği ve Anlamı
Siloam Yazıtı, Fenike alfabesinin bölgesel bir varyantı olan Paleo-İbranice alfabesiyle yazılmıştır. Altı satırdan oluşan bu yazıt, tüneli inşa eden işçilerin iki ayrı yönden kazmaya başlayıp yerin altında, orta noktada buluşma anını dramatik bir şekilde anlatır. Bu, dönemin mühendislik becerisinin ve koordinasyonunun bir kanıtıdır.
- “...kazması; kazı nasıl yapıldı; daha...”
- “Kazmalar aynı doğrultuda ve birbirine karşı idiler. Kanalın açılmasına üç endaze kala sesler işitildi.”
- “Bu sesler karşılıklı olarak birbirine bağıranların sesi idi. Çünkü orada kuzey ve güneyinden açılan tünel birleşiyordu. Ve o gün”
- “Kanal açılmış oldu. Tünelin açılması ile her iki taraftaki işçiler ve kazmaları karşılaştılar.”
- “Sular kaynaktan bin endaze uzaklıktaki havuza aktı ve”
- “İşçilerin başları üstündeki...”
Tarihi ve Kültürel Miras
Siloam Yazıtı, Kral Hezekiya döneminde Asur tehdidine karşı Kudüs'ün su ihtiyacını güvence altına almak amacıyla yapılan bu tünel projesinin somut bir kanıtıdır. Yahudi tarihi ve arkeolojisi için büyük önem taşıyan bu eser, Tevrat'ta bahsedilen olayları doğrulayan en eski İbranice kaynaklardan biri olarak kabul edilir. Yazıt, antik dönemdeki mühendislik başarılarını ve dönemin dilini anlamamız açısından paha biçilmez bir kültürel miras sunmaktadır.