Sevr Antlaşması, 10 Ağustos 1920 tarihinde, Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri (Başta İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan) arasında Fransa'nın Sevr kentinde imzalanan bir barış antlaşmasıdır. Bu antlaşma, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisinin ardından, galip devletler tarafından Osmanlı topraklarının paylaşılmasını ve imparatorluğun fiilen sona erdirilmesini amaçlıyordu.
Antlaşmanın Temel Maddeleri ve Osmanlı Topraklarının Paylaşımı
Sevr Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğini büyük ölçüde kısıtlayan ve toprak bütünlüğünü bozan maddeler içermekteydi. Başlıca maddeleri şunlardır:
- Boğazların Uluslararası Yönetimi: İstanbul ve Çanakkale Boğazları, tüm devletlerin gemilerine açık olacak ve uluslararası bir komisyon tarafından yönetilecekti. Bu durum, Türkiye'nin stratejik geçişler üzerindeki kontrolünü ortadan kaldırıyordu.
- Toprak Kayıpları: Antlaşma ile Osmanlı İmparatorluğu'ndan önemli topraklar koparılıyordu. Doğu Trakya ve İzmir bölgesi Yunanistan'a verilirken, Suriye ve Lübnan Fransa'nın, Filistin ve Irak ise İngiltere'nin manda yönetimine bırakılıyordu. Ayrıca, Doğu Anadolu'da bağımsız bir Ermenistan ve Kürt devleti kurulması öngörülüyordu.
- Ekonomik Bağımlılık: Osmanlı Devleti'nin maliyesi, İtilaf Devletleri'nin denetimine girecek, kapitülasyonlar genişletilecek ve ekonomik bağımsızlığı kısıtlanacaktı.
- Askeri Kısıtlamalar: Osmanlı ordusu büyük ölçüde küçültülecek, donanması el konulacak ve ülkenin savunma gücü zayıflatılacaktı.
Sevr Antlaşması'nın Türk Milli Mücadelesi Üzerindeki Etkisi
Sevr Antlaşması, Türk milleti tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Anadolu'da başlayan ve Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Türk Kurtuluş Savaşı, bu antlaşmaya karşı bir direniş hareketi olarak şekillendi. Türk halkı, Sevr Antlaşması'nı vatanın bölünmesi ve milletin esareti olarak gördü. Bu antlaşma, milli mücadele ruhunu daha da güçlendirdi ve halkın birlik ve beraberlik içinde bağımsızlık için mücadele etmesine neden oldu.
Türk Kurtuluş Savaşı'nın başarıya ulaşmasıyla birlikte, Sevr Antlaşması hiçbir zaman yürürlüğe girmedi. 1923 yılında imzalanan Lozan Barış Antlaşması, Sevr Antlaşması'nı geçersiz kıldı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü uluslararası alanda tescil etti.
Sevr Antlaşması'nın Tarihsel Önemi
Sevr Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu'nun sonunu getiren ve modern Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşuna zemin hazırlayan önemli bir tarihi belgedir. Türk milleti için bir bağımsızlık mücadelesi sembolü haline gelen bu antlaşma, aynı zamanda uluslararası ilişkilerde de önemli dersler barındırmaktadır. Sevr Antlaşması'nın reddedilmesi ve yerine Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanması, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme iradesinin en güçlü göstergelerinden biridir.
Bu antlaşma, imparatorlukların dağıldığı ve yeni ulus devletlerin kurulduğu bir dönemde, Osmanlı İmparatorluğu'nun nasıl parçalanmak istendiğini açıkça ortaya koymaktadır. Sevr Antlaşması'nın içeriği ve sonuçları, günümüzde de tarihçiler ve siyaset bilimciler tarafından incelenmeye devam etmektedir.