Kilender: Doğum Sonrası İlk Sütün Geleneksel Lezzeti
Kilender, özellikle Anadolu mutfağında önemli bir yere sahip olan, doğum yapan bir ineğin buzağı dünyaya getirdikten sonra ürettiği ilk süte verilen isimdir. Bilimsel olarak “kolostrum” olarak adlandırılan bu özel süt, halk arasında “ağız”, “ağuz” veya “torhatma” gibi farklı isimlerle de anılmaktadır.
Besin Değeri ve Önemi
Kolostrum, yeni doğan buzağı için hayati öneme sahiptir. Bağışıklık sistemini güçlendiren, antikorlar, vitaminler, mineraller ve büyüme faktörleri açısından son derece zengin bir içeriğe sahiptir. Bu zengin besin içeriği sayesinde, yavrunun sağlıklı büyümesi ve hastalıklara karşı direnç kazanması için kritik bir rol oynar.
Geleneksel Hazırlanışı ve Tüketimi
İneğin doğumdan hemen sonraki ilk saatlerde veya günlerde toplanan kilender, insanlar tarafından da tüketilebilen geleneksel bir mamuldür. Hazırlanışı genellikle sütün süzülerek temizlenmesiyle başlar. Bu işlemle fazla partiküller ve kalıntılar giderilir. Ardından, istenilen kıvama gelene kadar işleme tabi tutulur. Kilenderin tuzsuz veya hafif tuzlu olması tercihe bağlıdır ve tatlı ya da tuzlu olarak servis edilebilir. Genellikle taze olarak tüketilen kilender, sağlıklı ve besleyici bir yiyecek olarak kabul edilir ve Anadolu'nun birçok yöresinde geleneksel bir lezzet olarak sofralarda yerini alır.
“Kalender” Kelimesinin Diğer Anlamı
Türkçede “kilender” kelimesine benzer bir sesle telaffuz edilen “Kalender” kelimesi, farklı bir anlam taşımaktadır. “Kalenderiyye” veya “Kalenderilik”, 10. yüzyılda İran'da ortaya çıkan ve daha sonra Anadolu'ya yayılan bir tasavvuf akımıdır. Kalenderi dervişleri, dünyevi değerlere önem vermeyen, toplumun düzenine karşı çıkan, çoğu zaman saç, sakal, bıyık ve kaşlarını tamamen tıraş etme (çâr-darb) gibi kendine özgü yaşam tarzları ve dış görünüşleriyle bilinen gezgin dervişlerdi. Bu akım, Bektaşilik gibi diğer tasavvufi oluşumların gelişiminde de etkili olmuştur.