3 Temmuz Olayı: Türk Futbolunda Bir Dönüm Noktası
3 Temmuz olayı, 3 Temmuz 2011 tarihinde Türkiye'de başlayan ve Türk futbolunu derinden etkileyen geniş çaplı bir soruşturma ve yargılama sürecidir. Kamuoyunda “şike davası” veya “3 Temmuz süreci” olarak bilinen bu olay, 2010-2011 Süper Lig ve TFF 1. Lig sezonlarında oynanan bazı futbol müsabakalarında şike ve teşvik primi iddialarını konu almıştır.
Soruşturmanın Başlaması ve İlk Süreç
Süreç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin sekiz aylık teknik ve fiziki takibi sonucunda başlamıştır. 3 Temmuz 2011'de Türkiye'nin 15 şehrinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonlarla, aralarında aktif yönetici ve futbolcuların da bulunduğu çok sayıda kişi “şike yapmak, teşvik primi vermek için organize suç örgütü kurmak” suçlamalarıyla gözaltına alınmıştır. Bu operasyonlar sonucunda Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım başta olmak üzere, Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz, Eskişehirspor Teknik Direktörü Bülent Uygun gibi önemli isimler tutuklanmıştır.
“Kumpas” İddiaları ve Hukuki Gelişmeler
Davanın ilerleyen süreçlerinde, 3 Temmuz operasyonunun Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından Türk futbolunu dizayn etmek ve özellikle Fenerbahçe Spor Kulübü'nü hedef almak amacıyla kurgulanmış bir “kumpas” olduğu iddiaları güçlenmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 2021 yılında Fenerbahçe'ye yazdığı bir mektupta, FETÖ'nün yargı ve emniyet içindeki militanları aracılığıyla spordan siyasete kadar her alana müdahale ettiğini ve Fenerbahçe'nin bu sürecin en büyük mağdurlarından biri olduğunu belirtmiştir.
İlk yargılamalarda bazı sanıklar hapis cezaları alsa da, hukuki süreç devam etmiştir. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülen davada, 9 Ekim 2015 tarihinde tüm sanıkların beraatine karar verilmiştir. Bu beraat kararları, Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından 2020 yılında onanarak “futbolda şike” davası süreci hukuken sona ermiştir.
Fenerbahçe ve 3 Temmuz'un Mirası
Fenerbahçe Spor Kulübü ve camiası için 3 Temmuz, bir “direniş” ve “kumpasa karşı duruş” sembolü haline gelmiştir. Kulüp, bu süreci “kırmızı çizgi” olarak tanımlamakta ve uğradığı maddi-manevi zararların tazmini için hukuki mücadelelerini sürdürmektedir. 2010-2011 sezonu Süper Lig şampiyonluğu, Fenerbahçe tarafından şanla şerefle kazanılmış ve müzede yerini almıştır. Ancak, özellikle Trabzonspor camiası, o dönemde şampiyonluğun kendilerinden alındığını iddia ederek tartışmaları zaman zaman yeniden gündeme getirmektedir.