Yasama Yetkisi: Devletin Temel Kural Koyma Gücü
Devletin üç temel erkinden biri olan yasama yetkisi, bir ülkenin hukuk sisteminin temelini oluşturan kuralların belirlenmesi, değiştirilmesi ve yürürlükten kaldırılması gücüdür. Bu yetki, modern demokratik devletlerde genellikle halkın temsilcilerinden oluşan yasama organları, yani parlamentolar tarafından kullanılır. Türkiye'de bu yetki, Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) aittir.
Yasama Yetkisinin Temel Özellikleri
Yasama yetkisi, kendine özgü bazı temel ilkelerle tanımlanır:
- Genellik (Sınırsızlık): Yasama organı, Anayasa'ya aykırı olmamak koşuluyla her konuyu kanunla düzenleyebilir. Bu, yasama yetkisinin kapsamının oldukça geniş olduğunu gösterir ve belirli bir konuyla sınırlı değildir.
- Aslilik (İlkellik): Yasama organı, bir konuyu doğrudan ve ilk elden düzenleme yetkisine sahiptir. Yani, bir konunun kanunla düzenlenmesi için önceden başka bir idari işleme veya düzenlemeye ihtiyaç duyulmaz.
- Devredilmezlik: Yasama yetkisi, ait olduğu yasama organı tarafından kullanılır ve başka bir organa veya makama devredilemez. Anayasa'nın 7. maddesi bu ilkeyi açıkça belirtir.
- Temsiliyet: Yasama organı, halkın seçtiği temsilcilerden (milletvekillerinden) oluşur. Bu sayede halkın iradesi ve çıkarları yasama sürecine yansıtılır.
- Süreklilik: Yasama yetkisi, yasama organının varlığı boyunca kesintisiz bir şekilde devam eder.
Yasama Organının Görev ve Yetkileri
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yasama yetkisi kapsamında yerine getirdiği başlıca görev ve yetkiler şunlardır:
- Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak.
- Bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek.
- Para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek.
- Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak.
- Genel ve özel af ilanına karar vermek (üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile).
- Hükümet eylemlerini denetlemek ve yönlendirmek.
Yasama yetkisi, devletin işleyişinde denge ve denetimi sağlayan kuvvetler ayrılığı ilkesinin temel bir unsuru olup, demokratik bir yönetimin vazgeçilmezidir. Bu yetki sayesinde, toplumun ihtiyaçlarına cevap veren, adil ve düzenli bir hukuk sistemi oluşturulur.