Kanıksama: Duyarsızlaşmanın ve Alışmanın Psikolojisi
Günlük hayatımızda pek çok durumla karşılaşırız ve bunlara farklı tepkiler veririz. Ancak bazı durumlar, sürekli tekrar etmeleri nedeniyle zamanla ilk etkilerini kaybeder ve biz onlar karşısında duyarsızlaşmaya başlarız. İşte bu duruma kanıksama denir. Türk Dil Kurumu (TDK) kanıksamayı, “çok tekrarlama sebebiyle etkilenmez olmak, alışmak” olarak tanımlar.
Kanıksamanın Temel Anlamı ve Ortaya Çıkışı
Kanıksama, bir olayın, durumun veya uyarıcının sıkça tekrarlanması sonucunda bireyin ona karşı gösterdiği tepkinin azalması veya tamamen ortadan kalkması halidir. Başlangıçta rahatsız edici, şaşırtıcı veya dikkat çekici olan bir durum, zamanla sıradanlaşır ve normal kabul edilir. Bu süreç, genellikle olumsuz veya zorlayıcı durumlar için kullanılır; örneğin, sürekli yaşanan bir soruna karşı duyarsızlaşmak gibi.
Psikolojik Boyutu ve İşleyişi
Psikolojide kanıksama, “alışma” (habituation) olarak bilinen bir öğrenme biçimiyle yakından ilişkilidir. Bu, organizmanın enerjisini ve dikkatini daha önemli uyarıcılara yönlendirmesine yardımcı olan evrimsel bir adaptasyon mekanizmasıdır. Beyin, sürekli aynı uyarıcıya maruz kaldığında, bu uyarıcının önemsiz veya tehlikesiz olduğunu algılayarak ona verdiği tepkiyi azaltır.
- Tekrarlanan Uyarıcıya Maruz Kalma: Kanıksamanın en temel nedeni, aynı uyarıcıya sürekli olarak maruz kalmaktır.
- Duyarlılık Azalması: Sinir sisteminin uyarıcıya olan duyarlılığının zamanla azalmasıyla gerçekleşir.
- Normal Kabul Etme: Birey, alışılan durumu artık yadırgamaz ve onu yaşamın doğal bir parçası olarak görmeye başlar.
Günlük Hayattan Örnekler
Kanıksama, hayatımızın birçok alanında karşımıza çıkar:
- Büyük şehirlerde yaşayanların trafik gürültüsüne zamanla alışması ve onu fark etmemesi.
- Yeni taşınılan bir evdeki sürekli bir kokunun bir süre sonra hissedilmemesi.
- Sürekli zam haberlerine veya olumsuz gelişmelere karşı toplumun ilk baştaki tepkisinin azalması.
- Uzun süreli ilişkilerde heyecanın azalması ve rutinin kanıksanması.
Kanıksama, bir yandan çevremize uyum sağlamamızı kolaylaştırırken, diğer yandan önemli sorunlara karşı duyarsızlaşma riskini de barındırır. Bu nedenle, neyi kanıksadığımızın farkında olmak, bireysel ve toplumsal bilinç açısından önem taşır.