İslamcılık: Tanım ve Kökenleri
İslamcılık veya Siyasal İslam, İslam'ın yalnızca bireysel bir inanç sistemi değil, aynı zamanda siyasi yaşamı da şekillendirmesi gerektiğini savunan bir dizi dini ve siyasi ideolojik harekettir. Bu ideoloji, İslam'ın geçmişteki etkinliğini ve ihtişamını yeniden tesis etmeyi, onu yabancı etkilerden arındırmayı ve hem toplumsal-siyasal hem de bireysel yaşam üzerindeki belirleyici rolünü yeniden inşa etmeyi amaçlar. İslamcı düşünceye göre, İslami ilkelerin toplumsal düzene tam anlamıyla uygulanması, adil ve başarılı bir toplumun temelini oluşturur.
Tarihsel Gelişimi
İslamcılık, 19. yüzyılın ikinci yarısında, özellikle Osmanlı Devleti'nde ve diğer İslam coğrafyalarında Batı medeniyetinin artan etkisi ve sömürgecilik karşısında bir tepki ve çözüm arayışı olarak ortaya çıkmıştır. Bu dönemde Osmanlı Devleti'nin askerî, siyasî ve iktisadî alandaki kayıpları, aydınları yeni arayışlara itmiştir. Osmanlıcılık ve Türkçülük gibi akımların yanı sıra İslamcılık da, Batı'da gelişen milliyetçilik akımlarına karşı bir duruş olarak şekillenmiştir.
Cemaleddin Afgani, Muhammed Abduh ve Reşid Rıza gibi isimler, erken dönem İslamcı hareketin önemli öncüleri arasında yer alır. Bu düşünce akımı, özellikle II. Meşrutiyet döneminde entelektüel açıdan zirveye ulaşmış ve bir ihya ve ıslah projesi olarak modernist bir toplum ve devlet sistemi planlamıştır.
Temel İlkeler ve Amaçlar
İslamcı hareketlerin temel hedefleri ve savundukları ilkeler şunlardır:
- İslam'ın Hayata Hakim Kılınması: İslam'ı inanç, ibadet, ahlak, felsefe, siyaset, hukuk ve eğitim gibi hayatın tüm alanlarına yeniden hakim kılmak.
- Batı Etkisinden Kurtulma: İslam dünyasını Batı sömürüsünden, geri kalmışlıktan, zalim ve müstebit yöneticilerden kurtarmak.
- Müslüman Birliği (Panislamizm): İslam ülkeleri arasında ümmet temelli bir siyasi birlik ve dayanışma tesis etmek.
- Islah ve Tecdit: Dini düşünceyi taklit, hurafe ve bid'atlardan arındırarak çağın gereklerine uygun bir yorumla yeniden canlandırmak.
- Şeriatın Uygulanması: Şeriatın kamusal hayata rehberlik etmesi gerektiğini savunmak.
İslamcılık Bir İdeoloji midir?
İslamcılık, İslamiyet'i temel bir referans olarak alsa da, İslamiyet'in kendisiyle aynı şey değildir. İslamiyet bir din iken, İslamcılık 19. yüzyılın ikinci yarısında İslamiyet'in hakim olduğu toplumların emperyal ve kolonyal Batı modernliği ile karşılaşması sonucunda doğmuş modern bir siyasal ideolojidir. Bu nedenle, her Müslüman İslamcı olarak tanımlanamaz; İslamcılar, İslam'ın ideallerini siyasi ve toplumsal hayatta aktif olarak hayata geçirmeye çalışan Müslümanlara verilen bir sıfattır. İslamcı hareketler, yerel bağlamlara ve tarihsel koşullara göre farklılık gösterebilir; bazıları barışçıl yöntemleri benimserken, bazıları siyasal mücadeleyi veya silahlı direnişi tercih edebilir.