Adabı Muaşeret Nedir?
Adabı muaşeret, Arapça kökenli iki kelimenin birleşiminden oluşur: “edep” kelimesinin çoğulu olan “âdâb” (terbiye, usul, yol, kaide) ve “birlikte yaşayıp iyi geçinme” anlamına gelen “muaşeret”. Bu iki kelime bir araya geldiğinde, toplum içinde uyulması gereken görgü, nezaket, terbiye ve ahlak kurallarını ifade eder. Türk Dil Kurumu sözlüklerine göre de görgü kuralları anlamına gelmektedir.
Adabı Muaşeretin Önemi
İnsan, sosyal bir varlık olarak toplum içinde yaşamak zorundadır. Adabı muaşeret kuralları, bu toplumsal yaşamın düzenli, huzurlu ve mutlu bir şekilde sürdürülmesi için vazgeçilmezdir. Bu kurallar, bireylerin birbirleriyle olan ilişkilerinde sevgi, dostluk ve saygı duygularını güçlendirir. Ayrıca, bireylerin ahlaki değerlerini ve sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur; hoşgörü ve empati gibi değerleri kazandırır.
- Toplumsal Uyum ve Huzur: Adabı muaşeret, bireyler arasında uyum ve denge sağlayarak toplumsal huzurun temelini oluşturur.
- İletişim ve İlişkiler: Doğru iletişim ve etkileşim kurma yollarını öğreterek sağlıklı insan ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunur.
- Kişisel Gelişim: Bireylerin kendilerini ifade etmelerini kolaylaştırır ve özsaygılarını artırır.
- Medeniyet Göstergesi: Bir toplumun adabı muaşeret kurallarına riayet etmesi, o toplumun uygarlık düzeyinin önemli bir göstergesidir.
Adabı Muaşeret Kurallarına Örnekler
Adabı muaşeret kuralları, toplumun inanç, örf, adet ve geleneklerinden beslenerek zaman içinde oluşur ve her toplumun kendine özgü farklılıkları olabilir. Ancak bazı temel kurallar evrensel niteliktedir:
- Selamlaşma: Karşılaşıldığında selam vermek, küçüklerin büyüklere, yürüyenlerin oturanlara selam vermesi ve tokalaşmak adabı muaşeretin önemli bir parçasıdır.
- Konuşma ve Dinleme: Başkalarının sözünü kesmemek, kalabalık ortamlarda yüksek sesle konuşmamak ve kusurları açıkça yüzüne söylememek nezaket kuralları arasındadır.
- Oturma ve Duruş: Başkalarının yanında ayakları uzatarak oturmamak, büyükler karşısında ayak ayaküstüne atmamak gibi duruş ve oturuş biçimlerine dikkat etmek önemlidir.
- Yeme İçme: Ayakta bir şeyler yiyip içmemek, yemek esnasında israftan kaçınmak ve tabağı tıka basa doldurmamak görgü kurallarındandır. İslam geleneğinde yemeği sağ elle yemek de sünnet olarak kabul edilir.
- Misafirlik: Misafirliğe giderken zamanı önceden bildirmek, davet edildiği saatte gitmek ve ev sahibinin iznini alarak içeri girmek misafir adabıdır.
- Emanet: Emanet alınan eşyaları geciktirmeden iade etmek, güvenilirliğin bir göstergesidir.
Bu kurallar, yazılı bir yasal yaptırımı olmasa da, toplumsal yaşamda bireylerin saygınlığını ve kabulünü etkiler. Adabı muaşerete uymayan kişiler toplum tarafından kaba, bencil veya saygısız olarak nitelendirilebilir.